Tarih boyunca birçok imparatorluk yönetimlerini veraset sistemi ile sürdürdü. Yalnızca aile üyelerinin söz sahibi olabildiği bu anlayış, dışarıdan birinin yönetimde hak talep etmesine kapalıydı.
İmparatorlukların büyük başarılar kazanmasının ardında bu sistemin yattığını söyleyenler olsa bile; güçsüz birisinin ülke yönetimine gelmesiyle kazanılan başarıların yok olduğu da pek çok defa görüldü. Ayrıca beraberinde taht kavgalarını da getiren veraset sistemiyle ülkeler dağıldı, kardeşler birbirlerinin canını aldı.
Biz de bu içeriğimizde Osmanlı İmparatorluğu’nun da benimsediği veraset sistemi nedir, nasıl uygulanmıştır detaylarıyla açıkladık.
Temelden başlayalım; Veraset sistemi nedir?
Veraset sistemini Osmanlı İmparatorluğu üzerinden de anlatacak olursak, imparatorluk yönetiminin babadan oğula geçmesidir. Yani bu anlayışta devletin yönetimi tamamen bir ailenin üyelerine bırakılıyordu.
Bu sistem, demokrasi fikrinin yerleşmediği ülkelerde uzun yıllar boyunca kullanıldı. Şu an bile birçok önemli ülkede veraset sistemi kullanılmaktadır. Günümüzde bazı Avrupa ülkelerinde her ne kadar siyasi güçten ziyade temsili de olsa veraset sistemi kullanılıyor ve kralların belirlenmesi sağlanıyor.
Veraset sistemi hangi padişah döneminde geçerli oldu?
Türk devletleri, İslamiyet ile tanışmadan önce ülke yönetimini kut anlayışı ile gerçekleştiriyordu. Bu anlayışa göre ülkeyi yönetme yetkisinin Gök Tanrı tarafından hükümdara verildiği söylenir. Bu da halk üzerinde devlete bağlılık ve sadakat sağlardı.
1299 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşuyla birlikte veraset sistemine geçildi ve imparatorluk, hanedanın ortak malı olarak kabul edildi. Bu sistemde kavgaların Osmanlı’yı zayıflatacağını düşünen 1. Murad, bu anlayıştan vazgeçerek ‘ülke sadece ‘padişahın ve erkek çocuklarınındır’ anlayışını uygulamaya başladı.
Bu şekilde veraset sistemi ilk kural değişikliğine uğramış oldu. Bunun sonucunda taht kavgalarının azalması bekleniyordu fakat böyle olmadı ve erkek çocuklar, tahta geçmek için kardeşleriyle kavga etmeye devam etti.
Peki Osmanlı’da veraset sistemi tam olarak nasıl uygulanırdı?
Osmanlı’nın ilk kuruluşunda bu sistem; padişahın amcası, erkek kardeşi veya oğullarından birisinin tahta geçmesiyle gerçekleşiyordu. Bu duruma itiraz eden 1. Murad’dan sonra sadece padişahın oğulları ülke yönetiminde hak talep edebildi.
Özetle, veraset sisteminde padişahın ölümünden sonra padişahın erkek çocuklarından birisi, babasının yerine tahta geçer ve ülkeyi yönetir.
Tabii ki bunun olumsuz bir yönü de var. Bu sistemde padişahın erkek çocuğu tahta geçtiği için kardeş kavgaları ve ölümleri oldukça sık yaşanır. Bazı padişahlar, tahta geçtiği an kardeşlerini sürgün etti. Daha acımasız padişahlar ve oğullar, kardeşlerini öldürterek devlet içindeki yerlerini sağlamlaştırdı.
Veraset sistemini kim kaldırdı, sistem ne zaman değişti?
Veraset sistemini yukarıda da belirttiğimiz üzere ilk defa 1. Murad değiştirdi. Ardından bu sistemi geliştirmek isteyen Fatih Sultan Mehmet, çıkardığı ‘Kanunname-i Ali Osman’ yasası ile birlikte kardeşlerin birbirlerini öldürmesine izin vermiştir. Bu, kardeş ölümlerinin yasal hâle getirilmesi demekti.
Bu yasanın ardından padişahlar, gelecekte kendilerine isyan etmeleri ihtimali bulunan kardeşlerini öldürme yetkilerini birçok kez kullandı. Bunların en önemlisi, tahta çıktığında 19 kardeşini öldüren III. Mehmed. Halkın bu olaydan dolayı padişahtan nefret ettiği de iddia edilir.
Bu kavgalara son vermek isteyen 1. Ahmed, ailenin aklı başındaki en büyük üyesinin padişah olmasına karar verdi
Osmanlı İmparatorluğu’nda kısa bir süre padişahlık yapan I. Ahmed, bu sistemdeki kavgalara bir son vermek için veraset sistemini bir kez daha değiştirdi. Yeni sistemde artık ailenin aklı başındaki en büyük üyesi padişah olacaktı. Bu sistem ile birlikte kardeş kavgalarının ve ölümlerinin önüne geçilmesi amaçlandı.
Osmanlı’nın kuruluşundan bu yana uygulanan ve iki defa değişikliğe uğrayan veraset sistemi, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkımına kadar devam etti.
Bu tarz tarih içeriklerinden hoşlanıyorsanız aşağıdaki bağlantılara da göz atabilirsiniz: