Ttb ve Temiz Hava Hakkı Platformu’ndan Deprem Bölgesi Kentlerde Asbest Çalışması Raporu: “Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta Kent Merkezlerinde Hafriyat…
6 mins read

Ttb ve Temiz Hava Hakkı Platformu’ndan Deprem Bölgesi Kentlerde Asbest Çalışması Raporu: “Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta Kent Merkezlerinde Hafriyat…

Türk Tabipleri Birliği ve Temiz Hava Hakkı Platformu deprem bölgesindeki üç kentte yaptığı asbest çalışmaları ile ilgili raporunu açıkladı. Yapılan asbest analizleri sonucunda Adıyaman’da 30 örneğin 2’sinde, Kahramanmaraş’ta 21 örneğin 8’inde, Elbistan’da ise 15 örneğin 2’sinde farklı türlerde asbest tespit edildi. Raporda, “Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta kent merkezlerinde hafriyat döküm sahaları asbest tespit edilen yerler arasında yer almıştır. Hem Adıyaman’da hem Kahramanmaraş’ta hafriyat sahalarının asbest tespit edilen sınırları yerleşim yerlerine ve konteyner kentlere yakınlığı ile dikkat çekmektedir. Özellikle Kahramanmaraş’taki büyük konteyner kentlerden biri asbest tespit edilen hafriyat döküm sahasına çok yakın ve hakim rüzgar yönünün etkisi altındır” denildi.

Kahramanmaraş merkezli 6 şubat depremlerinin üzerinden 8 ay geçti. Resmi rakamlara göre 50 bin insan hayatını kaybetti. Türk Tabipleri Birliği ve Temiz Hava Hakkı Platformu depremin ardından ikincil afet riski olan asbeste maruz kalma riskini araştırmak için Adıyaman, Kahramanmaraş ve Hatay’da çalışma yaptı ve sonuçlarını rapor haline getirdi.

Yapılan asbest analizleri sonucunda Adıyaman’da 30 örneğin 2’sinde, Kahramanmaraş’ta 21 örneğin 8’inde, Elbistan’da ise 15 örneğin 2’sinde farklı türlerde asbest tespit edildi. Raporda, “Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta kent merkezlerinde hafriyat döküm sahaları asbest tespit edilen yerler arasında yer almıştır. Hem Adıyaman’da hem Kahramanmaraş’ta hafriyat sahalarının asbest tespit edilen sınırları yerleşim yerlerine ve konteyner kentlere yakınlığı ile dikkat çekmektedir. Özellikle Kahramanmaraş’taki büyük konteyner kentlerden biri asbest tespit edilen hafriyat döküm sahasına çok yakın ve hakim rüzgar yönünün etkisi altındır” denildi. Gaziantep Nurdağı’nda Durmuşlar Mahallesi, Hatay-Antakya ve Yayladağı’nın birçok mahalleleri Kahramanmaraş-Afşin Büyüktatlar Mahallesi, Osmaniye- Haruniye Kırklar köyü yakınlarında asbest bulunduğu tespit edildi.

Türk Tabipleri Birliği ve Temiz Hava Hakkı Platformu yapılan çalışmayla ilgili bugün TTB Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantıda çalışmanın sonuçlarını paylaştı. Toplantıya, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, doktor Ozan Devrim Yay ve Temiz Hava Hakkı Platformu Koordinatörü çevre mühendisi Deniz Gümüşel katıldı.

Doktor Ozan Devrim Yay konuya ilişkin, “Yıkamayla ilgili kim olsa da aktif bir toz baskılama olmuyor. Kahramanmaraş’ta depremden sonra oluşturulan hafriyat sahası Kahramanmaraş’ın en büyük konteyner kentlerinden biri hafriyat sahasının yanında. Yan yana planlanmış bir şekilde ve yine buradan alınan örneklerde de asbest tespit edildi” bilgisini verdi.

“ASBESTİN EN SIK GÖRÜLEN HASTALIK TÜRÜ AKCİĞER ZARI KANSERİ”

Raporda ‘asbestin sağlığa etkileri’ kısmında en sık görülen hastalık türünün akciğer zarı kanseri olduğu tespiti de yer aldı. Kanser riskine dikkat çeken TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, “Kamunun yapması gerekenleri bizler meslek örgütleri yapmaya toplumun sağlığını korumaya çaba gösteriyoruz. Hep biz akciğer zarı kanserini konuşuyoruz ama karın zarında da kanser riskini unutmayalım. Akciğer, gırtlak kanseri ve yumurtalık kanseri yapması gibi riskleri var. Solunum dolaşım hastalıklarına da yol açtığı görülüyor” dedi.

“YÖNETMELİĞE GÖRE 2013 YILINDAN BU YANA ASBESTİN MADENCİLİĞİ İŞLETİLMESİ YASAKLANMIŞ DURUMDA”

Çevre Mühendisi Deniz Gümüşel, “Bu çalışmada da 8 aydır deprem bölgesinde yaşadığımız hava kirliliğinin bir boyutunu 11 ilimizde oldukça yaygınlaşan asbest kirliliğini vurgulamaya çalıştık. Türkiye’deki hiç de fena olmayan asbest mevzuatımız var aslında bakarsanız. Bu yönetmeliğe göre 2013’ten beri asbestin madenciliği, işlenmesi, ithalatı, ihracatı, güvenli hakkında yönetmelik bu mevzuatın ana çerçevesini oluşturuyor. Bu yönetmeliğe göre 2013 yılından bu yana asbestin madenciliği işletilmesi yasaklanmış durumda” diye konuştu.

Gümüşel şunları söyledi:

“İşin kötü tarafı şu 2013’te yürürlükte olan yasaklamaya rağmen ülkemizde ikinci el malzeme satışlarında asbest kullanılmaya devam ediliyor. Bu yönetmelikle getirilmiş olan kısıt maalesef asbestin artık bir tehdit oluşturmadığı anlamına gelmiyor.

Bu yönetmelikte ‘asbestin yıkımı uzmanlar tarafından yapılmalıdır’ diyor. İki tip uzman var. Birisi doğrudan asbestle çalışan işçiler. Onlar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından emekçiler. Sertifika almak zorundalar. Bir de bu çalışmayı kontrol eden uzmanlar var. Onlar da belirli meslek gruplarından. Onlar da sertifika programlarına dahil edilerek görevi yerine getirebiliyorlar. Her ikisi de maalesef gözlemlediğimiz üzere deprem bölgesinde görev yapmayan uzmanlar. Oysa ki bu yönetmelik çerçevesinde öncelikle her bir binada asbest olup olmadığının tespit edilmesi için bir ön inceleme yapılmalı, binada bir yapı malzemesinde ya da binanın harcında çimentosunda bir su borusunda, pek çok noktada asbest olabiliyor. Asbest olduğu tespit edildiği noktada asbest söküm uzmanı denetimizde asbest söküm uzmanları tarafından bu çalışmanın yapılması gerekiyor.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir